Thunderbolt 3 ve USB-C Müzisyenler İçin Ne İfade Ediyor?
Thunderbolt ve USB gibi standartlar geliştikçe, farklı kablolara, konektörlere ve adaptörlere gereksinim duymak gibi, daha karmaşık sorunların ortaya çıkması kaçınılmaz bir sonuç gibi görünüyor. Bu tür gelişmeler sadece müziğinize odaklanabilmenizi sağlayacak şekilde daha basit bir dünya ile sonuçlansa harika olmaz mıydı?
Veri ve güç aktarımı için hem Thunderbolt 3 ve hem de USB 3.1 birlikte kullanıldığı için, USB-C konektörünü tam da bunu vaad etmektedir. Tüm şu komik bilgisayar AC adaptörlerini, duvardaki çıkıntıları ve kablo yığınlarını hatırlayın, her biri başka hiçbir şeyle çalışmayan kendine özel konektöre sahip, değil mi? Bunları unutun – Artık bilgisayarınızı USB-C üzerinden şarj ediyor olacaksınız. Peki ya istenmeyen misafirler gibi stüdyonuzu darmadağın eden USB A Tipi, B Tipi, Mini A, Mini B, Micro A ve Micro B bağlantıları ne olacak? Artık yok. Bunun yerine, bol miktarda güç kullanma kapasitesine sahip bir grup yüksek kaliteli USB-C kabloya sahip olacaksınız. Peki gezegende başka hiçbir şeyle uyumlu olmayan ses kartınız için kullanılan şu AC adaptörü? Taktığınız bilgisayarın ses kartını çalıştırmak için yeterli güce sahip olduğu sürece bu AC adaptörüne bile ihtiyacınız olmayacak.
Kulağa hoş geliyor değil mi? Zaman değişim zamanı. Tüm önemli değişikliklerde olduğu gibi, spesifikasyonların ve donanımın oturması ve kabul görmesi başlangıçta bazı küçük sorunlar yaratabilir, ancak bu gelişmiş protokoller bunları göze almamızı sağlayan çok önemli avantajlar sunuyor.
Hey! Aynı Konektörü Kullanıyorlar!
Her protokolün kendi konektör türüne sahip olmasına alışkınız – FireWire portu’nu SCSI portu veya Thunderbolt girişini için USB girişi sanmıyorsunuz. USB-C tüm bunları değiştirir, çünkü bununla evrensel bir kablo ve konektör özelliği olması amaçlanmıştır. Bir USB-C konektörü geçmişin hantal konektörleri üzerinde kayda değer bir gelişmedir: ters çevrilebilir, bu nedenle kabloları ters takmazsınız ve oldukça incedir, böylece hemen hemen her yere sığar – bu yüzden birçok yeni akıllı telefon USB-C kullanır. Bu aynı zamanda USB-C hublarının daha küçük olabileceği ve tabletlerde ya da küçük dizüstü bilgisayarlarda daha fazla bağlantı noktasına uyum sağlayabileceği anlamına gelir.
Not: USB-C terimi, veri hızını veya şarj etme özelliğini değil, yalnızca fiziksel kablo ve konektörü ifade eder.
Universal Audio Arrow arayüzündeki USB-C kablosu ve Thunderbolt 3 bağlantı noktası. Port ve kablo üzerindeki şimşek logoları Thunderbolt uyumluluğunu gösterir; Kablodaki 3 rakamı ise, Thunderbolt 3 veri akışı için uygun olduğunu gösterir. Thunderbolt 3 ve USB 3.1 Gen 2 (USB için en son jenerasyon) aynı konektörü kullandığı için, insanların hangisinin ne olduğunu karıştırması ya da ikisinin aynı olduklarını düşünmesi hiç şaşırtıcı değil – ancak önemli farklılıkları var.
Thunderbolt 3 şu anda en hızlı veri aktarım protokolüdür. Kısa kablolarla 40 Gbit / sn’ye kadar (pasif veya aktif kablo kullanıp kullanmadığınıza bağlı olarak aşağıda daha fazla bilgi bulabilirsiniz) ve daha uzun kablolarla 20 Gbit / sn’ye kadar aktarım yapabilir. USB 3.1 Gen 2, 10 Gbit / sn’de zirve noktasındadır. (Bu rakamların en iyi şartlarda oluştuğuna dikkat edin – tüm donanımlar bu hızlarda çalışamaz.) Thunderbolt ayrıca çift yönlüdür ve PCI Express Gen 3 için dört yol ve DisplayPort 1.2 bağlantıları için ise sekiz yol sağlar. Dahası, birden fazla Thunderbolt cihazı ile zincir oluşturarak, tek bir Thunderbolt bağlantı noktasını paylaşmalarını sağlayabilirsiniz; fakat USB cihazları ise kendi kablosuyla kendi portuna bağlanması gereken küçük bencil bir yaratıklardır.
Sonuç olarak uzun lafın kısası; farkedilir derecede gecikme olmayan bir ses kartı istiyorsanız ve/veya birden fazla monitör ya da harici yüksek hızlı grafik kartı kullanmanız gerekiyorsa, çareniz Thunderbolt 3’tür.
Thunderbolt 3, “hepsine hükmedecek tek bir protokol” olarak tasarlandı, böylece yalnızca Thunderbolt’a uyumlu cihazlara değil, aynı zamanda adaptörler aracılığıyla HDMI veya FireWire gibi daha eski protokollere de bağlanabilir. Belki de daha önemlisi – ve kafa karışıklığı sebeplerinden biri – Thunderbolt 3’ün milyarlarca USB cihazına da bağlanabileceğidir.
USB 3.1 Gen 2 aygıtları benzer USB-C konektörünü kullanmasına rağmen, bu aygıt yalnızca USB donanımlarını bağlamak içindir (bazıları DisplayPorts’a sinyal göndermeyi destekler, ancak bu garanti edilmez), bu da bizi yeni konektör kurallarına getiriyor:
• USB-C konektörü olan Thunderbolt 3 cihazı, Thunderbolt logosunu gösterir ve USB donanım birimleri ile uyumludur. Teknik olarak konuşursak, herhangi bir Thunderbolt 3 portu aynı zamanda bir USB 3.1 portudur.
• Yanında “Thunderbolt” kelimesi veya Thunderbolt logosu bulunmadığı sürece, USB-C konektörü olan USB 3.1 cihazı Thunderbolt 3 donanımlarıyla uyumlu değildir, sadece USB donanımları ile uyumludur.
Peki Kablon Yeterli mi?
USB-C konektörünün avantajlarından biri, USB PD (Güç Aktarımı) olarak adlandırılan bir özelliğinin olmasıdır. USB-C konektörleri kullanan cihazlar, ya Thunderbolt ya da USB donanımı ile, şarj etmek için 100 watt’a kadar güç iletebilir veya veri yolu ile çalışan cihazlar için (ses kartları gibi) 15 watt’a kadar güç sağlayabilir. Güç iletimi verilerle birlikte olur ve çift yönlüdür, bu nedenle hem ana makine herhangi bir donanımı şarj edebilirken, hem de bir donanım ana makineyi şarj edebilir. Örneğin, bir videoyu oynatmak için USB-C konektörlü bir ekrana dizüstü bilgisayarınızı bağlarsanız, videoyu izlerken aynı zamanda dizüstü bilgisayarın pilini şarj edebilirsiniz.ir Thunderbolt 3 kablosuna sahip olmak için daha fazla para harcamanız gerekir. USB 3.1 tarafında ise, daha yüksek hızlarla başa çıkabilen kablolara ihtiyacınız var – bu devirde Stereo USB 1.1 arayüzü ile gelen kablonuz işinizi görmez.
Sembol
Protokol
Hız
USB 2.0
480 MBit/sn
USB 3.0
5 GBit/sn
USB 3.1
10 GBit/sn
USB 3.0 PD
(Şarj Özellikli)
5 GBit/sn
USB 3.1 PD
(Şarj Özellikli)
10 GBit/sn
Thunderbolt
10 GBit/sn
Thunderbolt 2
20 GBit/sn
Thunderbolt 3
40 GBit/sn
Ancak, daha önce belirtilen “-a kadar” yorumuna dikkat edin: Bir cihazın “güç profili” mevcut maksimum gücün 10 watt (5 voltta 2 amper), 60 watt (12 voltta 5 amper) ya da 100 watt (20 voltta 5 amper) olduğunu belirler. Ve USB-C konektöre sahip bir cihazın, USB PD spesifikasyonuna uyacağının bir garantisi yoktur, bu nedenle USB PD dostu cihazlar, genellikle USB SS logosuyla ilişkili bir pil grafiğine sahiptir. Dahası, akıllı telefonunuzu şarj etmek için kullandığınız zayıf kablo muhtemelen 70 watt’lık dizüstü bilgisayarınızı şarj edecek kadar güçlü olmadığı için bu gücü kaldırabilecek kablolara ihtiyacınız olacak. Kredi kartı sözleşmelerinde olduğu gibi dip notları iyi okuyun – özellikle yeni bir cihazı daha eski bir portla kullanmaya çalışırsanız, bu size yeterli gücü sağlayamayabilir.
Birkaç ince nokta daha: Pasif Thunderbolt 3 uyumlu kablolar, yalnızca yarım metre veya daha az uzunlukdaki kablolar ile 40 Gbit/s, ve 1 ila 2 metre uzunluğunda kablolar ile 20 Gbit/s yapabilirler. 2 metreye kadar uzunluklarda 40 Gbit/s’ ye ulaşabilmek için, aktif bir Thunderbolt 3 kablosuna sahip olmak için daha fazla para harcamanız gerekir. USB 3.1 tarafında ise, daha yüksek hızlarla başa çıkabilen kablolara ihtiyacınız var – bu devirde Stereo USB 1.1 arayüzü ile gelen kablonuz işinizi görmez.
Aktif vs Pasif Kablolar
Aktif bir Thunderbolt kablosu, fişlerinde alıcı-verici modülü (transceiver) içerir, bu da veri aktarımını düzenler. Pasif bir Thunderbolt kablosunda ise bu özellik yoktur – bunlar sadece konektör arası kablolarıdır. Cihazlarınız ile birlikte gelen standart bir 0,5 m’lik Thunderbolt kablosu pasiftir ve 0,5 m’den daha fazla uzunluklarda daha düşük transfer hızına sahip olacaktır. Aktif Thunderbolt kabloları pasif olanlardan daha pahalıdır ve daha uzun kablolarda daha yüksek hızları koruyacaktır. Hangi kabloyu seçerseniz seçin, bu kabloyla güç almayı veya şarj etmeyi planlıyorsanız, beklenen maksimum akımı kaldırabileceğinden emin olabilirsiniz.
Geleceğe Dönüş
Protokoller geliştikçe en büyük endişe bu cihazların geriye dönük cihazlarla uyumluluklarıdır.
Hem Thunderbolt 3 hem de USB 3.1, eski modellerle elektriksel olarak uyumludur, ancak fiziksel adaptörlere ihtiyacınız olacaktır. İki yönlü adaptöre sahip Thunderbolt 3 cihazları eski model Thunderbolt portlarına bağlanabilir, ve USB 3.1 aygıtları eski model USB bağlantı noktalarıyla çalışır, ancak elbette eski model bağlantı noktalarını kullanarak daha yeni cihazların hız avantajını elde edemezsiniz.
Fakat, yukarıda belirtilenlerin hepsi “teoride” yer almaktadır. Bilgisayar donanım birimlerinin ve işletim sistemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte geriye dönük uyumluluk asla garanti edilemez. Sisteme entegre edilmiş Thunderbolt içeren yeni bir işletim sistemine sahip modern bir donanım kullanıyorsanız, her şey yolunda olacaktır.
Uyarılar ve Uç Vakalar
İşe yarayacak gibi görünen ama işe yaramayan bazı durumlar vardır. Bazı dış donanım üreticileri, Thunderbolt 3 birimlerinin Thunderbolt 2 bağlantı noktalarıyla uyumlu olmadığını söylüyor, bunun sebebi, ya eski USB-C denetleyicilerinin chiplerindeki sorunlar ya da Thunderbolt 3 donamının USB 3.1 veri kanallarıyla konuşmak istediğinden dolayıdır. Thunderbolt 2 hiçbir zaman USB’yi destekleyecek şekilde tasarlanmadığından, bunun sonucu başarısızlıktır.
İşe yaramayacak gibi görünen, ama işe yarayan bazı durumlar da var. Apple, Thunderbolt 3 – FireWire adaptör üretmez, ancak Thunderbolt 3’ü Thunderbolt 2 için kullanılan bağdaştırıcısını üretir, bununla Thunderbolt 2 – FireWire 800 bağdaştırıcısını kullanabilirsiniz, ve hedef cihaz FireWire 400 ise, bir Firewire 800’den – FireWire 400’e dönüştüren adaptör kullanılır. Ancak, zincir halinde Thunderbolt aygıtlarınız varsa, adaptörün zincirdeki bilgisayara en yakın yerde olması gerekir.
Ek olarak, Mac’te Thunderbolt cihazının takılı olduğu bir Windows 7, 8 veya 10 ile Boot Camp çalıştırıyorsanız, Mac uyku moduna geçemez – bağlantısı kesilen bir Thunderbolt cihazını yeniden bağlamayı denerseniz, cihaz tanınmadan önce Mac’i yeniden başlatmanız gerekir.
Her durumda, gün geçtikçe daha da veriye aç ve karmaşık bir dünyaya sahip olsak da, USB-C, USB 3.1 Gen 2 ve özellikle Thunderbolt 3, bu verilerle başa çıkabilmek için tam zamanında gelmiştir.
Compel 1989 yılında Steinberg firmasının Türkiye distribütörlüğünü yaparak hayatına başladı. Yıllar içerisinde müzik ve post prodüksiyon stüdyolarının ihtiyaçları doğrultusunda çeşitli firmaların distribütörlüğünü üstlenerek hizmet vermeye devam etti. Günümüzde 20'yi aşkın firmanın Türkiye distribütörlüğünü yaparak elektronik müzik ekipmanı ithalatı ve satışı yapmaya devam etmektedir.
İLGİLİ YAZILAR
Volkan Uça'nın, Denon DJ Prime 4+ White Edition'ı incelediği seriyi izlediniz mi?
DJ Akawa'nın, Warm Audio WA-412'yi incelediği videoyu izlediniz mi?
Dawless jam performans sanatçısı Dilgecan Yoncu'nun, Arturia AstroLab'i incelediği seriyi izlediniz mi?
Dawless jam performans sanatçısı Dilgecan Yoncu'nun, Arturia AudioFuse 16Rig'i incelediği videoyu izlediniz mi?
Dawless jam performans sanatçısı Dilgecan Yoncu'nun, Sheeran Loopers Looper +'ı incelediği seriyi izlediniz mi?
Dawless jam performans sanatçısı Dilgecan Yoncu'nun, RØDE Wireless GO II ve Lavalier GO'yu incelediği videoyu izlediniz mi?
Dawless jam performans sanatçısı Dilgecan Yoncu'nun, HeadRush Prime'ı incelediği seriyi izlediniz mi?
Dawless jam performans sanatçısı Dilgecan Yoncu'nun, Arturia MiniFreak'i incelediği seriyi izlediniz mi?
Dawless jam performans sanatçısı Dilgecan Yoncu'nun, Arturia PolyBrute'ü incelediği seriyi izlediniz mi?