Canlı Performans İçin Canlı Yayın Setup'ı Kurmak

Grubunuzla canlı yayın yapmak; yeni hayranlar kazanmanız, daha fazla içerik satmanız ve bir sonraki turunuzu tanıtmanız için harika bir yol olabilir, ancak başlamak biraz göz korkutucu olabilir. İster sadık takipçileri olan oturmuş bir grup olun, isterseniz de ilk konseriniz için seyirci kitlesi oluşturmaya çalışan yeni bir sanatçı; canlı yayın, yetenek ve müziğinizi sınırsız bir kitleyle paylaşmanın belki de en iyi yoludur.

PreSonus, başlarken size bazı ipuçları ve püf noktaları ile yardımcı olması için bu kılavuzu oluşturdu.

Küçük Başlayın

Çoğu müzisyen gibiyseniz, performansınıza katılan, sizi alkışlayan ve neşelendiren bir kitlenin önünde olduğunuzda performansınızın kalitesi artar. Bu, canlı yayına başlarken belki de en büyük zorluktur. Aynı enerjiyi boş bir odada kamera önüne getirmenin bir yolunu bulmalısınız.

Başlamanın bir yolu, grubunuzun Facebook veya Instagram akışında hikâye olarak kullanmak için kısa prova parçaları oluşturmaktır. Video çok uzun olamayacağı için bu stresi azaltır. Başka bir yöntem de dinleyiciyi size getirmektir. Bir ev partisinden veya arka bahçedeki barbeküden canlı yayın yapabilirsiniz. Bu size, kamera kalabalığın tek üyesi olmadan önce ortamda biraz rahatlık sağlayarak, fiziki ve sanal dinleyicilerinizi bir araya getirmenize olanak tanır.

Yayın Ortamı Seçme

Grubunuz için canlı yayın oluşturmaya ilk başladığınızda, bunun grubunuzun bütçesine maliyetini kontrol etmeniz çok önemlidir. Reklamsız ve kişiye özel canlı yayın oluşturmaya olanak sağlayan ücretli hizmetler olsa da oturmuş bir kitleniz oluncaya kadar, bu hizmetlerin maliyeti küçümsenemeyecek kadar yüksek olabilir. YouTube Live, Facebook Live ve You Now gibi hizmetler, performanslarınızı ücretsiz olarak yayınlamanıza izin verir ve nispeten stressiz bir canlı yayın oluşturmanıza yardımcı olmak için tasarlanmışlardır. Bazı ücretsiz hizmetler, canlı akışınızı yayınlanmadan önce ön izlemenize izin verir, böylece kalitenin tam olarak yayınlamak istediğiniz şey olup olmadığından emin olabilirsiniz. Karşılığı bu ücretsiz hizmetlerin yayınınızı reklamlarla kesintiye uğratacağıdır, ancak bu nispeten ödemesi küçük bir bedeldir. Ek olarak, bu ücretsiz hizmetlerin canlı yayınınıza rastlayacak milyonlarca kullanıcısı zaten var ve daha fazla etki için daha fazla erişim sağlar.

Kamera ve Bağlantı Seçimi

Canlı yayınınızın mümkün olduğunca profesyonel görünmesini ve duyulmasını sağlamak dikkat çekmenin en iyi yoludur. Sonuçta kimse kötü görünen ve kulağa kötü gelen bir video izlemeyi sevmez. Grubunuzun performanslarını canlı yayınlamak için, sizi iyi gösterecek bazı temel video prodüksiyon ekipmanlarına ihtiyacınız olacak. Bütçenize bağlı olarak birçok seçenek var, ama gerekli olanlar şöyle:

  • Kamera: Canlı yayın düşünüldüğünde ilk akla gelen web kameralardır, fakat genellikle, ucuz olan kaliteli anlamına gelmez. Bir HD kamera, DSLR veya mükemmel video kalitesi olan aynasız kamera kullanmanızı öneririz. 1080p çözünürlük mevcut standarttır, fakat birçok 4K kamera daha ekonomik hale gelmekte. (Bazı yayın platformlarının 4K çıkış vermediğini aklımızın bir köşesinde bulunduralım) Bir kameranın düşük ışıkta nasıl performans gösterdiğini araştırdığınızdan emin olun; aksiyon için tasarlanan kameralarda olduğu gibi, bazı kameralar canlı performansta daha uygun olan düşük ışık koşullarında çalışmayabilir. Ve unutmayın, bir ses ara yüzü veya mixer gibi, iyi bir kamera da canlı yayınınız dışında fotoğraf veya video kaydı için bir yatırım olabilir, bu yüzden tüm ihtiyaçlarınıza uygun bir şey satın alın. İyi haber, tüm ihtiyaçlarınızı karşılayacak mükemmel bir kamera 500$'dan daha düşük fiyata satın alınabilir.
  • Lens: Camcorder denilen kameralar oldukça kaliteli olabilir ve herhangi bir lens almaya gerek kalmaz. Bununla birlikte, çok yönlü olmayıp bir DSLR veya aynasız kamerayla aynı video kalitesine sahip değillerdir. Birçok kamera, değişken odak uzaklığına ve düşük F-Stop özelliğine sahip bir lens kiti ile birlikte gelir.
  • Işık: Canlı yayını kaydetmeden önce ışığı unutmayın. İyi aydınlatılmış bir oda kullansanız veya büyük bir pencereniz olsa bile, bu büyük bir fark yaratabilir. LED, floresan ve tungsten gibi birçok aydınlatma seçeneği var. Kameranızın beyaz dengesini ışıklarınızla eşleştirmek ve ışığı dağıtmak önemlidir, böylece sadece parlak değil, aynı zamanda yumuşak ve fotojenik de olur.
  • Tripod veya Ayaklık: Çekimlerinizi ayarlamak, kadrajlamak ve stabilize etmek için bir şeye ihtiyacınız olacak. Her tripodun önerilen bir ağırlık limiti vardır, bu yüzden ihtiyaçlarınıza göre bir tane alın.
  • Güç: Grubunuzun performansını canlı olarak yayınlarken batarya ile hiçbir şey çalıştırmak istemezsiniz. Uzun bir yayın sırasında kameranızın kapanmamasını sağlamak için tüm ekipmanların her parçasının bir güç sistemine sahip olduğundan emin olun.
  • Video kodlayıcı: Video kodlayıcı, video içeriğinizi alıp internette yayın yapabilmeniz için dijital formata dönüştüren bir donanım veya yazılım parçasıdır. Piyasada birçok farklı kodlayıcı tipi vardır ve sadece küçük bir araştırma ile ihtiyaçlarınıza ve bütçenize uygun olanı bulabilirsiniz.
  • Video Seçici (isteğe bağlı): Tek bir kamera çekimi, birçok canlı yayında iyi çalışır, ancak yayınınızı bir sonraki seviyeye taşımak istiyorsanız, çoklu kamera çekimi kayıdınızın son haline başka bir boyut katacaktır. Bir video seçiciye yatırım yapmanız, birden fazla kamera veya video kaynağı arasında geçiş yapmanıza olanak tanıyacak ve maliyeti yaklaşık 1000$ olacaktır. Ses girişi alabilmek için XLR ses girişlerine sahip bir cihaz seçmeniz doğru olacaktır.
  • Internet Bağlantısı: Canlı yayın yapmak istiyorsanız güçlü bir internet bağlantısı gerekir. HD akış için 3 ila 5Mbps ve 4K için 25Mbps gerekecektir.

Ses Arabirimi Seçimi

Canlı yayınınız için ses kaydetme yönetiminiz, dinleyiciye kendinizi göstermeniz ve dinleyiciyi kaybetmeniz arasındaki farkı belirleyebilir. Canlı yayınınızdaki ses kalitesi profesyonelse, grubunuz en iyi şekilde görünecektir. Sonuçta, izleyicilerin ilgisini çeken şey müziğiniz olacak!

Canlı bir yayın için grubunuzu kaydetmenin en kolay yolu stereo kayıt özelliğine sahip bir mixer kullanmaktır. Bu, canlı bir mix oluşturmanıza olanak tanır (canlı performans için oluşturduğunuz mix gibi). Grubunuz zaten sahnede çalıyorsa ve prova yapıyorsa, zaten iyi bir mixer arıyordunuz. Harika haber şu ki, birçok modern mixer farklı imkanlarda ses kayıt yeteneği sunuyor. İster analog ister dijital olsun, dahili kayda sahip bir mixer, harika bir canlı yayın sesi oluşturmanız için uygun maliyetli bir çözüm sağlayabilir. Her iki yaklaşıma da bir göz atalım:

Analog Mixerler

Özünde, çoğu analog mixer aynı özellik ve işlevleri paylaşır. Analog mixerlerin en büyük avantajı, aynı boyutlara sahip dijital mixerlerden genellikle daha az karmaşık ve daha ucuz olmalarıdır. Dezavantajı ise, analog mixerlerin genellikle dijital mixerlerden daha az dahili özelliğe sahip olması ve ses kalitesinin tamamen analog devrenin kalitesine bağlı olmasıdır.

PreSonus StudioLive ARc serisi analog mixerler gibi bazı analog mixerler, mükemmel ses veren analog devre kullanır, her kanalda EQ sağlar, monitör karıştırma seçenekleri sunar, reverb ve delay efektleri için dahili bir efekt işlemcisi içerir. StudioLive ARc serisi mixerler ayrıca, kablosuz stereo Bluetooth girişi de dahil olmak üzere dört stereo line seviyesi cihazı bağlamanızı sağlayan PreSonus'un benzersiz, esnek Süper Kanalına sahiptir. USB üzerinden 24 bit, 96 kHz’de profesyonel çok kanallı kayıt (her giriş kanalı, artı ana mix), canlı yayınlarınızı ve yüksek kaliteli stüdyo parçalarınızı oluşturmak için ihtiyacınız olan araçları sağlar.

Dijital Mixerler

Dijital mixerler, analog kuzenleri tarafından sağlanan temel işlevleri içerir ve pahalı, dıştan takılan EQ'lara, kompresörlere, noise gate'lere, çoklu efekt işlemcilere ve benzerlerine olan ihtiyacınızı ortadan kaldıran birçok aracı ekleyerek bütçeden tasarruf etmenizi sağlar. Bu işlemcilere sadece sesi mikslemek için ihtiyacınız olmasa da daha iyi ses veren, daha gösterişli miksler üretmek için gereklidirler. Tüm bu işlemler yerleşik dijital sinyal işlemcisi (DSP) sayesinde yapılır. Bu işlemci yönlendirme, seviye kontrolü ve buna benzer şeylerden sorumludur. Gelişmiş dijital mixerler, çok sayıda grafik ve parametrik EQ, dinamik işleme ve daha fazlasını sağlar.

Bilindiği üzere, dijital mixerlerin karmaşıklığı onları öğrenmeyi zorlaştırdı, ancak PreSonus StudioLive dijital mixerler, sizi karmaşık menülere dalmaya zorlamadan bir çok sinyal işleme özelliği sağlayarak bu durumu değiştirdi. StudioLive dijital mixerlerin kullanım kolaylığı odaklı iş akışı onları dünyadaki en popüler mixerlerden biri haline getirdi. 18x18 USB 2.0 ses arayüzü içeren StudioLive 16.0.2USB gibi mixerler, analog mixerin sadeliğini dijital mixerin işleme gücü ile kompakt bir formatta birleştirir. Parametrik EQ, compressor, noise gate ve limiter her giriş ve çıkışta mevcut olduğu için, harici ses prosesörleri ve kablo yığınlarının maliyetinden ve bunların hepsini bağlama uğraşından tasarruf edersiniz.

Dijital mikserler ayrıca büyük bir miksi yönetmek için basit yollar sunarak canlı kayıt durumunda yüksek kanal sayılı miksleri yönetmeyi daha da kolaylaştırır. StudioLive III Serisi dijital mixerler, aynı kanalı farklı DCA Filtresi guruplarına dahil etmenizi sağlar. Her gruba bir ana seviye kontrolü verilir, böylece her kanalın karışımdaki dengesini korurken grubun genel seviyesini kontrol edebilirsiniz. Bu şekilde, örneğin, bateri kitindeki her mikrofonu kontrol etmek için tek bir kısıcı oluşturarak ana mixteki genel seviyeyi kontrol etmeyi kolaylaştırabilirsiniz.

Birçok dijital mikser ayrıca dahili bir ses arabirimi sağlar. StudioLive III Serisi dijital mikserler, istediğiniz miksi kaydetmenizi sağlayan 64x64 USB ses arayüzüne sahiptir. Dijital dönüşler, altyapı ve metronom kanalını birleştirmeyi kolaylaştırır, böylece canlı yayınınız her zaman profesyonel ve gösterişli görünür.

Ses Kartı

Bir stüdyo prodüksiyon geçmişiniz varsa ve PreSonus Studio One gibi bir DAW'da miks yaparken rahatsanız, PreSonus Studio 1824c veya Quantum gibi geleneksel bir ses arayüzü sizin için mükemmel bir çözüm olabilir. Bir ses kartı kullanırken, DAW'nızdaki ana çıkışı ses kartındaki bir grup girişe yönlendirmeniz gerekir. Bu girişler canlı yayınınız için stereo ses kaynağı olacaktır.

Bu noktada, canlı yayın için bir geri dönüş oluşturmaya gerek duyacaksınız. Bunu yapmanın kolay yolu hem Studio 1824c hem de Quantum dahil olmak üzere birçok ses kartının sağladığı S/PDIF giriş ve çıkışını kullanmaktır. S/PDIF, bu geçici çözüm için ideal bir stereo dijital ses standardıdır; bu örnekte geri dönüşü şu şekilde gerçekleştireceğiz:

  1. DAW'nızda ana çıkışı, ses kartındaki S/PDIF çıkışına yönlendirin.
  2. S/PDIF çıkışını bir S/PDIF kablosu kullanarak ses kartındaki S/PDIF girişine takın.
  3. Canlı yayın yazılımınızda, ses kaynağı olarak S/PDIF girişini seçin. S/PDIF girişinin DAW'nızda kayıt için etkinleştirilmediğinden emin olun.

Canlı yayın için bir ses kartı kullanırken, performansınızı aynı anda dinlemenizi sağlayan bir ses kartı tercih etmek doğru olacaktır. Studio 1824c gibi bazı ses kartları, düşük gecikme süreli monitör miksleri sağlayan dahili bir DSP sunar. PreSonus Quantum 2626 Thunderbolt arabirime sahip bazı ses kartları ise, DAW'nızdaki eklentiler ve miks motoru aracılığıyla performansınızı gecikmesiz dinleyebileceğiniz yeterince hızlı bir veri akış hızı sağlar. Studio One, doğrudan Studio One konsolundan PreSonus ses arayüzüyle entegre edilmiş Cue Mixleri sağlayarak bu tipik karmaşık işlevi basitleştirmeye yardımcı olur.

Bilgisayar Seçimi

Ses ve video prodüksiyonunda en iyi performansı almak için güçlü bir CPU gerekir. Kullandığınız bilgisayar bir Mac veya Windows PC olabilir, bu nedenle en rahat olduğunuz işletim sistemini kullanmaya devam edebilirsiniz. Kontrol etmeniz gereken ilk şey, kullanmak istediğiniz yayın uygulaması için gereken sistem gereksinimleridir. Herhangi bir aksesuar donanım veya yazılım üreticisi tarafından yayınlanan “minimum sistem gereksinimleri”nin sadece şu olduğunu unutmayın: İhtiyacınız olan en az bilgisayar özelliği, en az performans seviyesini verecektir.

Bilgisayarınızın özellikleri ne kadar iyiyse, canlı yayınınız o kadar pürüzsüz akar.

Işık, Kamera, Başla

Birkaç provadan ve dikkatli bir hazırlıktan sonra, canlı yayınınızı başlatmanın zamanı geldi. Yerel bir mekandaki canlı performansın aksine, dinleyiciler size kameranız kadar yakın olacaktır. Grubu birlikte çekerken, kameranın bilincinde olmak, grup üyelerinin müzik performansını dağıtmayacak veya azaltmayacak şeklide hareket etmeleri gerekir. Canlı yayını başlatmadan önce birkaç performansı kaydetmek ve kamera açılarını test etmek her zaman iyi bir fikirdir. Gösterişli müzik prodüksiyonunuzla oluşan harika görüntüler, yeni takipçileri çekmek ve kitlenizi genişletmek yolunda size büyük avantaj sağlayacaktır.

Compel 1989 yılında Steinberg firmasının Türkiye distribütörlüğünü yaparak hayatına başladı. Yıllar içerisinde müzik ve post prodüksiyon stüdyolarının ihtiyaçları doğrultusunda çeşitli firmaların distribütörlüğünü üstlenerek hizmet vermeye devam etti. Günümüzde 20'yi aşkın firmanın Türkiye distribütörlüğünü yaparak elektronik müzik ekipmanı ithalatı ve satışı yapmaya devam etmektedir.

İLGİLİ YAZILAR

Karşılaştırma listesine eklendi.